Ramazan’ın vedası

Alper Tuna

Gidiyorum ey faniler! Bir kaç gün kaldı, ayrılıyoruz. Olabildiğince yaşatmaya çalıştım size o ilahi atmosferi. Eksik bir şey kalmasın, beni hep iyi ve dost olarak hatırlayın diye çabaladım durdum. Hala buralardayken bana söyleyeceğiniz bir şey var mı? Yok mu? Sükûtunuz memnuniyetten mi, yoksa beni duyamayacak kadar dalgın mısınız? Heybem hala af ve mağfiret dolu, almak isterseniz hep aynı yerinde ve yeri hiç değişmedi. En mühim hatırlatmamı unutmayın! Aç ve susuz kaldığınız şu günler var ya; o günleri Ahiret ve dünya mukayesesi olarak düşünün! Belli bir süre kaldırabileceğiniz şekilde ayarladığımız sıkıntılara katlandınız. Sonra iftar ile birlikte Allah’ın nimetlerine kavuştunuz. Dünya hayatında da sizden istenen bu kadar. Biraz sabır, metanet ile ahirette sizler için hazırlanan sınırsız bir iftar şölenine bekliyor olacağız hepinizi. Beni duyabiliyorsanız şaşırmayın çünkü Allah vaadinden dönmez.

Allah’ın rahmetini, inayetini, merhametini, sevgisini kazanmak ve bir kaç saat aç kalmak! Bu, dünya ölçeğiyle ölçülebilecek bir kazanç değil! Dünyanın sıradan kazançları noktasında gözleri fırlayanlar, kalpleri gümbür gümbür atanlar; Allah’ın hazinesini, Allah’ın ödülünü siz ne ile mukayese ediyorsunuz? Siz çıldırdınız mı? Neyi kaçırdığınızın ve ya neyi kaçırmak üzere olduğunuzun farkında mısınız? Yok, yok, sanırım başka bir dünyadan gelmiş olmam münasebetiyle sözlerim size yeterli gelmiyor! Oysa sizin dilinizle size hitap etmeye çalışıyorum fakat aynı dili konuşmak bile demek ki yeterli olmuyor! Olsun, beni bir kişi dikkate alsa dahi ben; Rabbimin emrini icra ederim. Beni bir kişinin de olsa anlama ihtimali var ki, Rabbim beni hikmeti gereği her yıl size gönderiyor. O bir kişi ya da kişiler siz olabirdiniz, hala da olabilirsiniz. 

Ey faniler! Baki olmaya adaysınız hepiniz. Bunun antrenmanını yaptık bu yıl da. Kaybetme ihtimali olmayan kazançlar bırakıyorum meraklısına. Var mı daha cazip teklifleri olan? Yoksa olamayacaksa ki, olamayacaktır; öyleyse buyurun soframıza! Bakın şöyle sağa sola! Sofradan nasiplenemeyenler varsa, hadi buyur edin onları da! Bir yeryüzü sofrası bu. Aç, kimsesiz, sahipsiz, yalnız kimse kalmasın! Zaten sizin olmayan, Rabbinizin hediyesi olan nimetleri sarf edin muhtaçlara! Ancak o zaman doyarsınız inanın bana. Doymayan bir midenin ilacı, açlıktır. Doymayan bir kalbin ilacı, paylaşmaktır. Doymayan bir gözün ilacı, o şeyi o gözden uzak tutmaktır. 

Neyse, söz bitmez! Beni hala tanıyamayanlar son kez bana baksınlar ve hatırlasınlar ki; gelirken yanımda bana emanet edilen o en büyük ödülü yeryüzüne saçarak ayrılıyorum aranızdan. Evet, ben: Ramazan! Kadir Olan’ın armağanını bırakıyorum nasiplilere. Buyurun doya doya istifade edin. Şimdilik benden bu kadar. Nasipse gelecek sene tekrar uğrar, güzellikler getiririm size. Fakat sizi bıraktığım yer de bulabilir miyim? Bilmiyorum! 

 

  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
EN ÇOK
SPOR SONUÇLARI
  • 1. Galatasaray347725
  • 2. Fenerbahçe347431
  • 3. Beşiktaş346923
  • 4. İstanbul Başakşehir345919
  • 5. Trabzonspor345710
  • 6. Bursaspor345725
  • 16. Karabükspor3428-20
  • 17. Kayseri Erciyesspor3427-19
  • 18. Balıkesirspor3427-21
  • Tümü
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.Haber Yazılımı: CM Bilişim