Kıyametten bir gün önce size sorsalar…“Kalan ömrünüzü nasıl ve nerede geçirmek istersiniz?”
Halinizi düşünün…
Suudi Arabistan öncülüğünde, İslam ülkeleri askerlerinin Yemen’e düzenlediği saldırı haberlerini okuyunca aklıma bu soru geldi…
Suudi Arabistan, irade buyurmuş!
Yemen’de Riyad’ın kontrolündeki Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’ye karşı isyan başlatan Ensarullah Hareketi (Husi)’nin belini kırmak, daha doğrusu hemen yanı başındaki İran devrimini durdurmak için yıllardır hangarda yatan uçaklarını Sana semalarına göndermiş.
Husiler’i, Tahran yönetimi destekliyor…
İran’ı savunduğum filan yok…
ABD, açıktan İran’ı karşısına almak istemiyor.
Başına ne geleceğini kestirebildiği için bölgedeki taşeronlarını devreye sokuyor.
Suudi Arabistan ordusu diye bir ordu yok, bunu hepimiz biliyoruz.
Washington, bu ülkede oluşturduğu silahlı gücü Suudiler eliyle Yemen’de kullanıyor.
İran’a karşı…
Şunu neden anlamıyor hiç
kimse…
İslam ülkelerine karşı topyekûn bir saldırı var.
Saldırılarda Müslümanlar birbirini kırıyor.
Batı, ABD, İngiltere… Her ne hal ise…
Doğrudan, tek kurşun atmadan ümmeti birbirine kırdırıyor.
Bağdat’ta, Şam’da, Halep’te, Sana’da, Gazze’de, Ramallah’ta, Bosna’da, Kabil’de İslam medeniyetini paha biçilmez eserleriyle yok ediyor.
Ümmetin hafızasını siliyor…
Bir zamanlar Mısır’ın devrik lideri Mübarek’in sevk ü sefa beldesi olan Şarm eş-Şeyh’te yapılan Arap Birliği Zirvesi, işte böyle bir tarihi kıyımın, yıkımın yaşandığı günlere denk geldi.
Kahire’deki Kazıklı Voyvoda Sisi, zirvenin kapanış oturumunda bir müjde verdi:
“40 bin kişilik Ortak Arap Gücü oluşturacağız!”
Yazıklar olsun!
Veyl olsun!
Irak haritadan silinmiş, Suriye tarih olmuş, Afganistan yok edilmiş, Yemen elden gitmiş…
Uyanmışlar, 40 bin kişilik ortak ordu kuracaklarmış… Kime karşı?
Birbirlerine elbette…
İktidarlarını, servetlerini, ikballerini korumak için…
Elbette İsrail’e, ABD’ye, İngiltere’ye karşı değil…
Görünün o ki, Suudi Arabistan’ın Yemen parodisi Arap liderlerin kanını kaynatmış, heyecan vermiş,
şımartmış.
Yarın kıyamet kopacak beyler…
Ne yaparsanız yapı, Ortadoğu coğrafyasında yaşanan bu acıların birinci dereceden müsebbibi sizlersiniz.
Tüm dünyanın ordularını tek çatı altında toplasanız ne çare!
Sevgili dostlar, rahatsızlığım nedeniyle bir süreliğine izninizi rica ediyorum. Bugüne kadar gösterdiğiniz ilgiye müteşekkirim. Vahdet’le, Vahdet’li kalın… Allah’a emanet…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.