Yaşam tüneli

Bugün sizleri zaman tünelinde 22 yıl geriye götürerek başka bir tünele sokmak istiyorum. Bosna Savaşı’nın kaderini değiştiren Yaşam Tüneli’ne. Peki niye bugün?

Yirmi iki yıl önce bugün, Bosnalıların yüreğini ağzına getiren bir hâdise yaşandı. Mart sonunda başladıkları, Saraybosna Havaalanı ile Butmir arasındaki tünel kazısının bitmesi gerekiyordu. İki taraftan kazanların ortada buluşması planlanmıştı. Ancak bu gerçekleşmedi. Halkın beklemeye tahammülü yoktu. Tünel inşaatı dört gün daha uzadı. Nihâyet Temmuz sonunda, ortada buluşma gerçekleşti ve savaşın kaderini değiştiren “yaşam tüneli” açıldı. 

KUŞATMA ÖNCESİ

Avrupa Birliği, 15 Ocak  1992’de, Slovenya ve Hırvatistan’ın bağımsızlığını kabul ederek  Bosna ve Makedonya’nın bağımsızlığını referandum şartına bağladı. Bu karar üzerine Bosna-Hersek, Şubat 1992’de yapılmak üzere referandum kararı aldı. Sırpların bütün engellemelerine rağmen, 28 Şubat – 1 Mart tarihleri arasında yapılan referandumdan Bosna-Hersek’in bağımsızlığı kararı çıktı. Halkın yüzde 64’ünün katıldığı oylamadan, yüzde 99,4 nispetinde bağımsızlığa “Evet” oyu çıktı.

Referandumu şart koşan Avrupalılar, aslında, Avrupa’nın ortasında bir Müslüman devlet istemiyorlardı. 

KUŞATMA VE SAVAŞ

Avrupa’dan güç alarak silahlanan Sırplar, Mayıs başından itibaren Saraybosna’yı kuşatmaya başladılar. Boşnaklar ise Saraybosna sokaklarında barış yanlısı gösteriler yapıyorlardı. 5 Nisan’da yapılan bir gösteri esnâsında, şehri kuşatan Sırplar tarafından kalabalığın üzerine ateş açıldı. Suada Dilberoviç isimli Dubrovnikli tıp fakültesi öğrencisi hayatını kaybetti.

Bundan sonra Sırplar, Müslümanların çoğunlukta olduğu kentlere saldırmaya başladılar. 

Saldırıların artması üzerine son ana kadar barış ümidini yitirmeyen Bosna-Hersek Cumhuriyeti, 20 Haziran 1992’de resmen savaş ilan etti. Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç, aynı gün Bosna-Hersek Meclisi’ni feshettiğini ilan etti. Başkomutan sıfatıyla, meclisin bütün yetkilerini üstlendi. 26 Haziran 1992’de düzenli birliklerden oluşan Bosna Ordusu’nun kurulduğunu ilan etti.

Böylece 1995’e kadar sürecek savaş fiilen başladı.

İNSAN AVI

Yüzbinlerce Müslümanın hayatını kaybetmesine, milyonlarcasının evlerini terk etmesine yol açan Bosna Savaşı 3,5 yıl sürdü. İlk bir yıl, Saraybosna’nın dış dünya ile ilgisi kesildi. Tepelere yerleşen Sırp keskin nişancıları, Saraybosna sokaklarında insan avlıyorlar; gözlerine kestirdikleri Müslümanları hangi düğmesinden vuracaklarına dâir iddiaya giriyorlardı. Müslüman avlamayı oyun hâline getirmişlerdi.

Saraybosna, Bosna’nın kalbiydi. O durursa herşey biterdi. Birşeyler yapmak lâzımdı. Şehrin, âcilen, ilaç, gıda ve silaha ihtiyacı vardı.

LENİNGRAD’I KURTARAN YAŞAM YOLU

Saraybosna kuşatmasından evvel, insanlık târihi bir büyük kuşatmaya daha şâhit oldu. İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Leningrad Kuşatması. Almanlar, 1941’den 1944’e kadar 900 gün şehri kuşattı. Tam sayı bilinmese de milyonlarca insan savaş ve açlık sebebiyle öldü. Açlık öyle bir hâl aldı ki şehirde evcil hayvan kalmadı ve sıra farelere geldi.

İşte böylesine zor durumda olan Leningrad, “Yaşam yolu” adı verilen bir yol sâyesinde direnebildi. Kış gelince, Ladoga Gölü donarak ulaşıma elverişli hâle geliyor; böylece, şehre gıda ikmâli yapılıyordu.

TÜNEL KARARI

Bu yaşam yolu, İkinci Dünya Savaşı’nda Müslüman Gençler Kulübünü kuran Aliye İzzetbegoviç’e ilham olmuş mudur bilinmez. 1993 kışına gelindiğinde, Saraybosna’nın dayanacak gücü kalmayınca, Sırp kuşatmasını delmenin bir yolunu arayan İzzetbegoviç ve arkadaşları, nihâyet Saraybosna Havaalanı ile Butmir bölgesi arasında açılacak tünele karar verdiler. Kolar âilesine âit iki katlı evin altından ve Havaalanından iki taraflı kazı başladı. Gaz lambaları eşliğinde yapılan kazı çok zor şartlarda ilerledi. Mart sonunda kazılmaya başlanan  800 metre uzunluğunda, 1 metre genişliğinde ve 1,5 metre yüksekliğindeki tünel, Temmuz sonunda bitti. 

VE IŞIK...

Kazı, dört günlük gecikme sonunda, 30 Temmuz 1993 günü saat 21:00’de iki taraftan gelen mücâhitlerin tünelde karşılaşmalarıyla tamamlandı. Toplam 2.800 metreküp toprak kazıldı; 170 metreküp ağaç, 45 ton da metal malzeme kullanıldı.

Kazı çalışmalarının tamamlandığı ilk gece, tünelden 12 ton askerî malzeme geçişi sağlandı; İgman yolunu kapatmak için yoğun şekilde hücum eden Sırp askerlerini durdurmak üzere de Saraybosna’dan bir grup asker çıkış yaptı.

Yiyecek, mazot, cephane, ilâç ve yaralı sevki yapılan tünelin faaliyete geçtiği ilk zamanlarda her şey insan gücüyle taşınıyordu. Sonraları köşebent demirden mini raylar ve vagonlar yapıldı. Böylece tünelden nakliye daha da kolaylaşmış oldu. Saraybosna halkı, tünelden gelen yardımlarla direndi  ve savaşı kazandı. Bu sebeple adı yaşam tüneli oldu.

 Opera sanatçısı Ana Fabiç, tüneli şöyle anlatıyor: “Tünelin orta yerinde kafasını çarpıp da incitmemiş hiç kimsenin olmadığı bir nokta vardı. Diğerleri gibi ben de o tahta kalasa kafamı vurdum. Kafam yarılmadı ama oradan bir an önce çıkma ihtiyacı beni orada bulunduğum süre boyunca öylesine isteklendirdi ki ışığın olduğu yerde umut da vardır düşüncesini yerleştirdi.”  

DÖRT GÜN SERUMLA YAŞAYAN MÜHENDİS 

Yaşam Tüneli’nde, Aliya İzzetbegoviç’den, tünelin başlangıç yeri için evini tahsis eden Kolar âilesine kadar, yüz binlerce hikâye var. Her gün tünelden dört bin insanın geçtiği düşünülürse bu sayı abartılı değil. Bunlar içinde öyle bir hikâye var ki pek bilinmiyor.

Aslen inşaat mühendisi olan Nejat Brankoviç, Bosna Savaşı’nda 30 yaşında bir askerdir. Tünel kararı alındığında, General Raşid Zorlak, kendisini çağırıp “Yapabilir misiniz?” diye sorduğunda hiç tereddüt etmeden “Elbette yapabilirim” cevabını verir. Ne tür sorunlar yaşayacağını düşünmeden kabul eder. En büyük zorluğu, 26 Temmuz günü yaşar. İki taraftan gelenlerin buluşamaması riski, Brankoviç’i çok endişelendirir. Dört gün bir şey yiyip içmez. Serumla ayakta kalır. Nihâyet 30 Temmuz ‘da tünel tamamlanır.

Ordu, savaştan sonra Brankoviç’e, Altın Zambak ödülü verir. 2002 - 2007 yılları arasında Federasyon Ulaştırma Bakanlığı, 2007 - 2009 arasında da Bosna Hersek Federasyon Başbakanlığı yapar.

SİDA NİNE

Sida Kolar, tünelin kazıldığı evin sâhibi. Kolar âilesi, Bakir İzzetbegoviç ordunun eve ihtiyacı olduğunu söyleyince, evlerini tahsis ederler. Sida Kolar, tünel kazıldığını bir ay sonra öğrenir. Kazı boyunca yorgun askerlere su ve yemek verir; onlarla sohbet eder. Savaştan sonra, Sida Kolar, Sida Nine; evi ise müze olur. Evin altında başlayan tünelin çok az bir kısmı korunmakta. Kalan kısım yıkılmış. Müzeyi gezmeye gidenler Sida Nine’nin de elini öpüyorlar. 

ALLAH’A EMÂNET TÜNELİ

Yaşam Tüneli’nin bir özelliği var. Hergün binlerce Boşnak tünelden geçerken birbirlerine “Allah’a emânet” diyerek selâm vermiş. Bu hiç aksamadan sürmüş. Bir de her geçenin kafasını çarptığı bir yer var.  

Aliya İzzetbegoviç’in tünel hakkındaki şu sözü, tünelle ilgili herşeyin özeti gibi.

“Tünelden geçip kafasını çarpmayan Saraybosnalıyım demesin.”  

HOLLYWOOD’UN BOSNA İLGİSİ

Yaşam Tüneli’ni ziyâret edenler arasında, Kevin Spacey, Michael Moore ve Morgan Freeman gibi pek çok ünlü oyuncu da var. Savaş esnâsında, Sırpların katliamlarına seyirci olan batılı devletler, Avrupa’nın ortasındaki Müslüman ordusunu durdurmak için, barış adına devreye girip savaşı bitirdi. Savaş sonrasında, özellikle Amerika, “Behind Enemy Lines”  ve “Savior” gibi filmlerle kurtarıcı rolünü üstlendi. Yıllar sonra, neye hizmet ettiği belli olmayan “Kan ve Bal Ülkesi’nde” filmi çekildi. Hepsi de Bosna savaşının ruhuna aykırı filmler. Bosna Savaşı devam ederken rahmetli  Yücel Çakmaklı, “Kanayan Yara Bosna” adında çok anlamlı bir film çekti. Bosnalı mücâhitlerin savaşı, “Allah’a emânet” olarak kazandığı gerçeğini işleyen bir filmdi. 2012 yılında, Yahya Coşkun ve Öner Kılıç, Bosna Tüneli’nin belgesel filmini çektiler. İnşallah, “Yaşam Tüneli”nin sinema filmi de çekilir.

  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.Haber Yazılımı: CM Bilişim